Kürt Siyasi Hareketinin Savruluşuna Bir Bakış
Kürt siyasi hareketinin değişkenlerine ve bölgesel denklemlerdeki değişimlerinin yakın tarihine kısaca değineceğim:
İlk olarak Kürtler Lozan Anlaşması’nda kendilerinde bağımsız bir Kürt devleti kurulmasını istiyorlardı ama bu olmadı. Mahmud Berzenci'nin hareketi ile Irak'ta Süleymaniye merkezli bir Kürdistan Krallığı kuruldu.Süleymaniye'de İngiliz bombardımanı ve silahlı çatışmalar gerçekleşti. Berzenci yakalandı ve sürgün edildi. Krallığa son verdiler. Irak Krallığı'nın toprak bütünlüğü sağlandı. Çünkü krallık İngiliz yanlısıydı. O harekât esnasında İranlı Kürtler de bu hareketi destekliyordu. Hatta Türkiye bu Berzenci hareketine destek verdi diye İranlı Kürtler de Türkiye'ye yanaşmıştı.
Sonraki dönemlerde Sovyetlerin desteğiyle Batı Azerbaycan'da Kürtler 1946'da Azerbaycan üzerinden Rus yardımı ile Mahabad Cumhuriyeti'ni kurdular. Bu devleti İran şahı yıktı ve devletin lideri Kadı Muhammed idam edildi. Kendisi din adamıydı ayrıca. Devlet ise Çarçira Meydanı'nda ilan edildi. Rus desteğiyle Kürtçe radyo bile kurmuşlardı. Aynı şekilde Kürtlerle hareket eden Azerbaycan Milli Hükûmeti de lağvedilmişti.
Ardından Kürt milliyetçileri ve Peşmergeler Rusya'ya kaçtılar. Nikita Krusçev (Hruşov) onlara birçok imkân tanıdı ve Moskova'da Rusça kurslarında Kürtler Rusça eğitimi aldılar ve Molla Mustafa Barzani ve ekibi komünist olmaya başlamışlardı. Rusya neden Kürt milliyetçilerini desteklemişti? Çünkü bu adamlar İngiliz yanlısı ve Amerikan yanlısı İran ve Irak'a düşmanlar. İran ve Irak'ın toprak bütünlüğünü bozarak bu adamları devrime önayak olabilirler diye düşündüler.
Aynı zamanda 1948 Arap-İsrail çatışmasında monarşist İngiliz yanlısı Arap rejimleri olduğu için Sovyetler yani Ruslar bu savaşta İsrail'i desteklediler. Çekoslavakya'daki silah fabrikalarından uçaklara mühimmat yükleyip İsrail'e havadan atıyorlardı.
1967 Arap-İsrail Savaşı öncesinde Arap devlerimleri olunca bu sefer Sovyetler Arap uluslarını destekledi ve Mısır ordusunda İsrail'i bombalayan Rus uçak pilotları da vardı. 1948 Arap-İsrail savaşı’nda komünist olmak siyonist olmakla eşdeğer görülürdü. 1948 döneminde David Ben Gurion gibi kibbutzcu siyonistler de sosyalistti zaten.
1958'de Abdülkerim Kasım'ın Irak'ta devrimi olunca Haşimi monarşisi sona erdi. Veliaht prensi linç ederek bedenini lime lime edip öldürdüler. Bu Sovyet destekli sosyalist bir darbeydi. Bu darbe ile Batı yanlısı Bağdat Paktı da son buldu.
Hâl böyle olunca AbdülkerimKasım Rusya destekli Kürtleri Irak'a çağırdı. Oysa şu da var ki Abdülkerim Kasım ve ekibi Arap milliyetçisi adamlardı. Bu adamlar Kürtlerle nasıl anlaşabilirdi artık? Kürtlerin amacı Rusyanın arzularını yerine getirmekten çok Kürt devleti kurmaktı ve bundan sonra Kürtlerle Araplar'ın çıkarı yeniden çakıştı ve Kürtlere Rusya'nın desteği anlamsız kaldı. Artık Ruslar Kürtleri ortada bırakıp bir köşeye atmıştı. Rusya'nın zaten Irak üzerindeki emelleri yerine gelmişti. Çünkü Rus destekli bir darbe oldu Irak’ta. Bundan sonrasında Kürtlere desteğin bir mantığı yoktu Rusya adına.
Abdülkerim Kasım
Bunun üzerine Kürtler artık yeni müttefiklerini buldu: Eski düşmanları İran. Çünkü İran'ın Fırat ve Dicle Nehri'nin birleştiği Şatt'ül Arab ve onun birleştiği alan üzerinden sınır ihtilafı vardı Irak’la. Onu paylaşamıyorlardı ve Arap Iraklılar İran'daki Ahvaz üzerinde hak iddia ediyordu ki zaten Ahvazllılar kendilerini Semitik bir halk olarak görür.
Arap-Kürt çatışması Irak'ta başlarken İran ve Arap milliyetçisi Irak'a karşı İsrail'in Mossad'ı Kürtlere karşı her türlü desteği sağlamaya başladı.
Iraklı Araplar'ın başı İran ve İsrail'in Kürtlere olan silah desteği yüzünden beladaydı ve İsrail Savunma Bakanı Moşe Dayan'ın Molla Mustafa Barzani ile fotoğrafı da vardı.
Durum böyle devam ederken Irak Başkanı Hasan El-Bekr'in yardımcısı Saddam Hüseyin ve Cezayir Devlet Başkanı Bumedyen devreye girdi.
Devreye girmeleri üzerine artık Irak iran'la anlaşmak istedi. Anlaşma neticesinde Irak İran'a karşı sınırda mütecaviz (saldırgan) hareketlerinden vazgeçecek, Bu doğal sınırı kabul edecek ve böylece İran da Kürtlere karşı olan tüm desteği artık kesecekti. Anlaşma 1975'te Cezayir'de Bumedyen'in garantörlüğünde imzalandı ve kürtler yine ortada kaldılar. Bu anlaşmaya Cezayir Anlaşması denmektedir.
Daha sonraki dönemlerde Kürtler Saddam'a karşı harekâta başladı. Bizlere özerklik sözü verdiniz yerine getirmediniz demeye başladılar.
1975'te Cezayir Anlaşması imzalandı ama 1979'da İran İslam Devrimi olunca Saddam Hasan El-Bekr'i yerinden etti ve Cezayir Anlaşması'nı artık tanımıyorum dedi. Çünkü İran’daki İslam devrimi Irak’taki Arap milliyetçiliği için yeni bir Şia tehdidi demekti. Irak’ta nüfusun yarısını teşkil eden Şiiler olduğundan ve onların İran tarafından destekleniyor oluşundan dolayı Saddam İran’ı doğrudan düşman olarak görmeye başladı. Irak’taki Şiilerin İran’dakine benzer bir İslam inkılabı istemesi Saddam için büyük bir tehditti.
Bunun üzerine Kürtler de İran-Irak savaşında İran tarafında Saddam’a karşı savaştılar. Bunun neticesinde biliyorsunuz ki 16 Mart 1988 Halepçe Katliamı oldu.
Kürtler Süleymani'yede iran destekli Talabani ve Erbil'de türkiye destekli barzani olarak ikiye bölündüler. Hatta Barzani Talabani'ye karşı Saddamla anlaştı ve Türkiye ara buluculuğunda Saddam ona destek verdi. :ünkü İran tehdidi önemli bir sorundu onlar için ve Barzaniyi İran desteğinde bitirmek için Talabaniciler Erbil'i işgal etmek üzereydiler. Bu girişim ise bir şekilde engellendi. 1998'de ise ABD, Talabani ve Barzaniyi Saddamı bitirmek için barıştırdılar. Sonunda ise bilindiği üzere Saddam'ın devrilmesiyle Kürt Bölgesel Yönetimi kuruldu.
Bugünlerde özellikle hem Suriye’deki Kürtlerin hem de Irak’taki kürtlerin sürekli taraf değiştirerek kendilerine zarar veren taraflarla da ittifaka girişmeleri bu tarihsel unsurları akla getirmektedir. Zira bugün YPG-PKK ve Barzani Fransa’dan destek almaktadır. Aynı zamanda Fransa YPG’ye hava desteği de sağladı IŞİD’e karşı. Ancak Saddam’ın Kürtlere karşı Enfâl Operasyonu'nda Kürtleri öldürmek için kullandığı kimyasal silâhların kaynağı hep Fransadandı. Şunu kesinlikle unutmayınız ki Saddam’ın en büyük destekçisi hep Fransa olmuştur. Saddam’ın kimyasal silah programlarını, nükleer santral inşasını ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK)’nde siyasi desteğini daima Fransa sağlamıştır. Bunu da sürekli yapan hep Sosyalist Parti’nin olduğu Fransa'ydı. Sosyalist partili François Holland ve Emanuel Macron Fransa’da cumhurbaşkanlığı yaptı ve yapmaktadır. Ancak trajikomik olarak görmekteyiz ki en büyük Saddam destekçisi ülkeye ve desteğiyle bilinen partinin liderlerine de en çok kürt milliyetçileri sempati duyuyor ve onların demokrasisi için savaştıklarına inanıyorlar. Ayrıca Saddam Fransa'ya verdiği ihaleler nedeniyle "Fransayı zengin ettik." demiştir. Kürtleri Saddam’dan korumak için kurulan Çekiç Güç’ü bile Türkiye Özal döneminde kendi topraklarına davet ediyorken Fransa o zamanlarda Saddam’a silahlı destek sağlıyordu. Yine esefle şunu görmekteyiz ki Rakka’da YPG militanları Suudi Arabistanlı bakanlarla görüşmeler gerçekleştiriyor, YPG bünyesine yüz milyonlarca dolarlarla Suudi Arabistan parasını kabul etmektedirşer. Oysa Kürt halkına zulmeden ve Ezidileri ve Kürt kızlarına tecavüz edip köle pazarlarında Suudiler gibi petro-şeyhlerine satan IŞİD’i geçmişte de Suudi Arabistan gibi ülkeler büyütmüştür. IŞİD'in kurucu lideri Ebu Musab Zerkavi de Suudi Arabistanlı petro-şeyhlerden destek aldıklarını itiraf ediyordu. Suudi Arabistan demek El-Kaide’nin para ve silah kasası demektir. Irak ve Suriye'de Kürtlerin onurunu ayaklar altına alanlarla Kürt milliyetçilerinin dolaylı yoldan ittifak yapması Kürt siyasi tarihi adına yanlış bir tutumdur. Umarım Kürt siyaseti hem Irak’ta hem de Suriye’de toprak bütünlüğünü zedelemek isteyen dış unsurların tahrikine ve daha sonra yine onları ortada bırakma hedefine aldanmaz diyorum.
Kaynakça:
Dr. Sait Yılmaz - Irak Dosyası, Kumssati Yayınları, 2011
Ersal Yavi - Hedefteki Adam Saddam, Yazıcı Yayınevi, 2002
Fahir Armaoğlu - 20. Yüzyıl Siyasi Tarihi, Timaş Yayınları, 2014
Fuad Hüseyin - Zerkavi, Küresel Kitap, 2014
Avi Schlaim & Eugene Rogan - Filistin Uğruna, Küre Yayınları, 2012
Yorumlar
Yorum Gönder