israil Dünyaya Nasıl İşgal Teknolojileri İhraç Ediyor?

Filistin Laboratuvarı adlı bu kitabın yazarı olan Antony Loewenstein kendisini ateist bir Yahudi olarak tanımlıyor. Kendisi bir Yahudi ama İsrail vatandaşı değildir. Kitabın yazarı Antony Loewenstein Almanya kökenli Avustralya vatandaşı bir Yahudi'dir. Bu kitapta ise bir Yahudi olarak Filistin halkının hakkını savunmaktadır.

Bu kitapta en ilgimi çeken konu ise İsrail'deki devlet destekli NSO Technology Group'un ürettiği Pegasus adlı casusluk yazılımıdır. Bu casusluk yazılımı yoluyla akıllı telefonlardaki bütün bilgilere ulaşabiliyorlar, bizi dinleyebiliyorlar ve takip edebiliyorlar. Aynı zamanda telefonda çevrimiçi olarak yaptığımız bütün işlemleri de takip edebiliyorlar. Örneğin fotoğraflarımızı ve videolarımızı bile görüntüleyebiliyorlar. Hatta bu bilgilerden İsrail de istihbari olarak istifade edebiliyor. İşin daha kötü yanı ise Hindistan'ın Cemmu Keşmir bölgesindeki muhaliflerin sindirilmesi olayında Pegasus casusluk yazılımı yoluyla muhaliflerin telefonuna suç niteliğinde dosyalar yüklenerek muhalifler töhmet altında bırakılarak hapse atılmıştır.

Pegasus yazılımını İsrail'in NSO Technology Group'undan satın alan 45 ülke bulunmaktadır. Bu ülkeler arasında Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Togo, Rusya, Hindistan, Macaristan, Azerbaycan, El Salvador ve maalesef Türkiye de var. Devlet destekli İsrailli NSO Technology Group adlı şirket, sattığı Pegasus adlı casus yazılımıyla milyarlarca dolar para kazanmıştır. Tabi Türkiye de bu yazılımdan satın alarak bu İsrailli şirkete milyonlarca dolar para kazandırmıştır. Bu yazılımın olması ne anlama geliyor peki? Ülkemizdeki muhalifler, gazeteciler ve siyasetçiler her an dinlenebilir. Pegasus yazılımı telefonunuza devlet kademesinden gelen bir mesaj ile gönderilen linke tıklama ile yükleniyor. Yani eğer önemli bir siyasi bir kişiliğiniz varsa devlet kademesinden veya bir bakanlıktan falan mesaj gelirse linke tıklama konusunda birkaç kez düşünmek gerekebilir. Nitekim Suudi Arabistan da muhalif gazetecileri Pegasus casusluk yazılımıyla sindirdi. Hatta Suudi Arabistan İstanbul'da öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı'yı da Pegasus yazılımıyla takip etmiş.

Şimdi gelelim asıl konuya; bu kitabın bahsettiği mesele İsrail dünyadaki birçoğu demokratik olmayan ülkelere silah ve casusluk teknolojilerini ihraç ederek satıyor ve İsrail bu ihraçı gerçekleştirmeden önce  ise bu silahlarla casusluk teknolojilerini öncelikle Filistin halkı üzerinde deneyerek Filistin'i İsrail'in bir laboratuvarı haline getiriyor. Bu yüzden de kitabın adı Filistin Laboratuvarı. İşte bu yüzden de İsrail Filistin'le bir türlü uzlaşmak istemiyor, Filistinle olan savaşın devam etmesini istiyor ve sürekli olarak Filistin üzerinde yeni silahlar kullanarak bunları test edip deney yapmaktadır. Örneğin İsrail son günlerdeki operasyonlarında yeni ürettiği sığınak delici bombaları birçoğu sivil olmak üzere Gazze'deki Filistin halkı üzerinde denemiştir. Bu bomba düştüğü yeri deliyor ve düştüğü yerde tünel varsa orayı da delik deşik edip parçalıyor. Tabi Pegasus casusluk yazılımı da öncelikle Filistin halkı üzerinde denendi, bu yazılım ile Filistinlilerin yatak odası dahi dinlendi.

Bu kitap diğer yandan İsrail'in küresel silah ticaretindeki rolünden de bahserek nasıl dünya barışına tehdit oluşturduğuna değiniyor. Örneğin İsrail'in Şili'deki Pinochet rejiminden tutun, Güney Afrika'daki Apartheid rejimine, Ruanda'daki Hutuların Tutsilere karşı gerçekleştirdiği soykırıma ve Sri Lanka'daki Tamil savaşlarına kadar birçok kriz bölgesinde nasıl silah sattığı bu kitapta belgelenmiş vaziyette. Bu kitaptan çok şeyler öğrendim. İyi okumalar dilerim.